zahare | : zahir oldu, ortaya çıktı |
el fesâdu | : fesat |
fî el berri | : karada |
ve el bahri | : ve deniz |
bimâ | : şey sebebiyle |
kesebet | : kazandı |
eydi | : eller |
en nâsi | : insanlar |
li yuzîka-hum | : onlara tattırmak için |
ba'dallezî (ba'de ellezi) | : bir kısmı ki o |
amilû | : yaptılar |
lealle-hum | : umulur ki böylece onlar |
yerciûne | : dönerler |