fâsbir (fe isbir) | : o zaman, artık, öyleyse sabret |
inne | : muhakkak ki |
va'dallâhi (va'de allâhi) | : Allah'ın vaadi |
hakkun | : haktır |
ve lâ yestehıffenneke | : ve sakın seni hafifliğe sürüklemesin |
ellezîne | : o kimseler, onlar |
lâ yûkınûne | : yakîn hasıl etmeyenler, kesin olarak inanmayanlar |