ve izâ | : ve olduğu zaman |
kîle | : denildi |
lehum | : onlara |
ittebiû | : tâbî olun |
mâ | : şey |
enzele | : indirdi |
allâhu | : Allah |
kâlû | : dediler |
bel | : hayır |
nettebiu | : tâbî oluruz |
mâ | : şey |
vecednâ | : biz bulduk |
aleyhi | : onun üzerinde |
âbâe-nâ | : babalarımız |
e | : mı |
ve lev kâne | : ve olsa bile, olsa da |
eş şeytânu | : şeytan |
yed'û-hum | : onları çağırıyor |
ilâ azâbi | : azaba |
es saîri | : alevli ateş (cehennem) |