yâ eyyuhâ | : ey |
en nebîyu | : nebî, peygamber |
kul | : de, söyle |
li | : için, ... e |
ezvâci-ke | : senin zevcelerin, eşlerin |
in kuntunne | : eğer siz iseniz |
turidne | : istiyorsunuz |
el hayâte ed dunyâ | : dünya hayatı |
ve zînete-hâ | : ve onun ziyneti, süsü |
fe | : o zaman |
tealeyne | : gelin |
umetti'kunne | : sizi metalandırayım (mehirlerinizi vereyim) |
ve userrihkunne | : ve sizi bırakayım (boşayayım) |
serâhan | : bırakma |
cemîlen | : güzel |