yâ eyyuhâ | : ey |
ellezîne | : o kimseler , onlar |
âmenû | : âmenû oldular |
lâ tekûnû | : siz olmayın |
ke ellezîne | : o kimseler gibi |
âzev | : eziyet ettiler |
mûsâ | : Musa |
fe | : artık |
berree-hu | : onu berî kıldı, temize çıkardı |
allâhu | : Allah |
mim-mâ (min mâ) | : şeylerden |
kâlû | : onlar dediler |
ve kâne | : ve oldu |
indallâhi (inde allâhi) | : Allah'ın katında |
vecîhen | : vech, yüzü ak, şerefli, itibarlı |