ya'melûne | : yaparlar |
lehu | : ona |
mâ yeşâu | : dilediği şeyi |
min | : den |
mehârîbe | : mihraplar, saraylar, yüksek binalar |
ve temâsîle | : ve timsaller |
ve cifânin | : ve büyük çanaklar |
ke | : gibi |
el cevâbi | : su biriktirilen büyük havuzlar |
ve kudûrin | : ve büyük kazanlar |
râsiyâtin | : yerinden oynamayan, sabit |
i'melû | : yapın, yapınız |
âle dâvûde | : Davut ailesi |
şukren | : şükrederek, şükürle |
ve kalîlun | : ve az |
min | : den |
ibâdiye | : kullarım |
eş şekûru | : çok şükredenler |