fe | : sonra, bunun üzerine, fakat |
a'radû | : yüz çevirdiler |
fe | : sonra, bunun üzerine, fakat |
erselnâ | : biz gönderdik |
aleyhim | : onların üzerine |
seyle | : sel |
el arimi | : Arim (bir vadi adı) |
ve beddelnâ-hum | : ve onlara tebdil ettik, dönüştürdük |
bi cennetey-him | : onların iki bahçesini |
cenneteyni | : iki bahçe |
zevâtey | : sahip |
ukulin | : meyve |
hamtın | : acı, buruk |
ve eslin | : ve meyvesiz ağaç |
ve şey'in | : ve bir şey |
min sidrin | : sidr ağacından |
kalîlin | : az |