ve kâle | : ve dedi |
ellezîne | : o kimseler, onlar |
keferû | : inkâr ettiler, kâfir oldular |
hel | : mi |
nedullu-kum alâ | : size delâlet edelim, gösterelim |
raculin | : bir adam |
yunebbiu-kum | : size haber veriyor |
izâ muzzıktum | : siz dağılıp parça parça olduğunuz zaman |
kulle | : tamamen, hepsi |
mumezzekın | : parça parça, darmadağınık |
inne-kum | : muhakkak siz, siz mutlaka |
le | : elbette, gerçekten |
fî halkın | : yaratılışta yaratılacağınızı |
cedîdin | : yeni |