Inne | : muhakkak |
ellezîne | : o kimseler, onlar |
yetlûne | : okuyorlar, okurlar |
kitâbe allâhi | : Allah'ın kitabı |
ve ekâmû es salâte | : ve namazı ikame ettiler |
ve enfekû | : ve infâk ettiler |
mimmâ (min mâ) | : şeylerden |
rezaknâ-hum | : onları rızıklandırdık |
sirren | : sır, gizli olarak |
ve alâniyeten | : ve alenî, açık olarak |
yercûne | : ümit ederler, umarlar |
ticâreten | : ticaret, kazanç |
len tebûre | : asla kesilmeyecek olan, devam edecek olan |