ve izâ | : ve olduğu zaman, olmuştu |
kîle | : denildi |
lehum | : onlara |
ittekû | : sakının, takva sahibi olun |
mâ beyne eydî-kum | : elleriniz arasındaki, önünüzdeki şeyler |
ve mâ halfe-kum | : ve arkanızdaki şeyler |
lealle-kum | : umulur ki böylece siz |
turhamûne | : rahmet olunursunuz |