ve mâ halaknâ | : ve biz yaratmadık |
es semâe | : sema, gökyüzü |
ve el arda | : ve arz, yeryüzü |
ve mâ | : ve şeyler |
beyne-humâ | : ikisi arasında |
bâtılen | : bâtıl, boş |
zâlike | : bu, işte bu |
zannu | : zan |
ellezîne | : kimseler, onlar |
keferû | : inkâr ettiler, küfrettiler |
fe | : böylece, artık |
veylun | : vay haline, yazıklar olsun |
li ellezîne | : kimselere, onlara |
keferû | : inkâr ettiler |
min | : den |
en nâri | : ateş |