e | : mı |
fe | : böylece, o halde |
men | : kim, kimse |
yettekî | : korur |
bi vechi-hî | : onun vechini, kendi yüzünü, fizik vücudunu |
sûe | : kötü, fena |
el azâbi | : azap |
yevme el kıyâmeti | : kıyâmet günü |
ve kîle | : ve denir |
li ez zâlimîne | : zalimlere |
zûkû | : tadın |
mâ | : şey |
kuntum | : siz oldunuz |
teksibûne | : kesbediyorsunuz, kazanıyorsunuz |