innâ | : muhakkak biz |
enzelnâ | : indirdik |
aleyke | : sana |
el kitâbe | : kitap |
li | : için |
en nâsi | : insanlar |
bi | : ile |
el hakkı | : hak |
fe | : böylece, artık |
men | : kim, kimse |
ihtedâ | : hidayette oldu, hidayete erdi |
fe | : böylece, artık |
li | : için |
nefsi-hi | : (onun) kendi nefsi |
ve men | : ve kim |
dalle | : dalâlete düştü, dalâlette kaldı |
fe | : böylece, artık, o taktirde |
innemâ | : ancak, yalnız, sadece |
yadıllu | : dalâlette olur |
aleyhâ | : kendi aleyhine |
ve mâ ente | : ve sen değilsin |
aleyhim | : onlara, onların üzerine |
bi vekîlin | : vekil |