ve nufiha | : ve üfürüldü |
fî | : de, içinde |
es sûri | : sûr |
fe | : böylece, artık |
saıka | : bayıldı, öldü |
men | : kimse, kişi |
fî | : de, içinde |
es semâvâti | : semalar, gökler |
ve men | : ve kimse |
fî | : de, içinde |
el ardı | : arz, yer |
illâ | : hariç |
men | : kimse, kişi |
şâe | : diledi |
allâhu | : Allah |
summe | : sonra |
nufiha | : üfürüldü |
fîhi | : ona, onun içine |
uhrâ | : diğer |
fe | : böylece, artık, sonra |
izâ | : olduğu zaman |
hum | : onlar |
kıyâmun | : ayağa kalkarak |
yanzurûne | : bakarlar, bakınırlar |