vesîka | : sürüldü |
ellezîne | : onlar |
keferû | : inkâr ettiler |
ilâ cehenneme | : cehenneme |
zumeran | : zümre zümre |
hattâ | : hatta, olunca |
izâ | : olduğu zaman |
câu-hâ | : ona geldiler |
futihat | : açıldı |
ebvâbu-hâ | : onun kapıları |
ve kâle | : ve dedi |
lehum | : onlara |
hazenetu-hâ | : onun bekçileri |
e | : mi |
lem ye'ti-kum | : gelmedi |
rusulun | : resûller |
min-kum | : sizden, sizin içinizden |
yetlûne | : tilâvet ediyor, okuyor |
aleykum | : size |
âyâti | : âyetler |
rabbi-kum | : sizin Rabbiniz |
ve yunzirûne-kum | : ve sizi uyarırlar |
likâe | : karşılaşma, ulaşma |
yevmi-kum | : sizin gününüz |
hâzâ | : bu |
kâlû | : dediler |
belâ | : evet |
ve lâkin | : ve fakat |
hakkat | : hak oldu |
kelimetu el azâbi | : azap sözü |
alâ | : üzerine |
el kâfirîne | : kâfirler |