e | : mi? |
lem tera | : sen görmedin |
ilâ ellezîne | : onları |
yez'umûne | : zanda bulunuyorlar, zannediyorlar |
enne-hum | : kendilerinin ... olduğunu |
âmenû | : îmân ettiler |
bi-mâ | : şeye |
unzile | : indirildi |
ileyke | : sana |
ve mâ | : ve şey |
unzile | : indirildi |
min kabli-ke | : senden önce |
yurîdûne | : isterler, istiyorlar |
en yetehâkemû | : muhakeme olmak |
ilâ et tâgûti | : şeytan ve onun avanesi |
ve kad | : ve ... olmuştu |
umirû | : emrolundular |
en yekfurû | : inkâr etmek |
bi-hi | : onu |
ve yurîdu | : ve ister, istiyor |
eş şeytânu | : şeytan |
en yudılle-hum | : onları dalâlete düşürmek, saptırmak |
dalâlen | : dalâlet |
baîden | : uzak |