men | : kim |
amile | : yaptı, işledi |
seyyieten | : seyyie, günah, kötülük |
fe | : böylece, artık |
lâ yuczâ | : cezalandırılmaz |
illâ | : ancak, den başka, sadece |
misle-hâ | : onun misli, onun kadar |
ve | : ve |
men amile | : kim yapar, kim işler |
sâlihan | : nefsi ıslâh edici ameller, nefs tezkiyesi |
min | : den |
zekerin | : erkek |
ev | : ya da |
unsâ | : kadın |
ve huve | : ve o |
mû'minun | : mü'minler |
fe ulâike | : ve işte onlar |
yedhulûne | : girerler, konulurlar |
el cennete | : cennet |
yurzekûne | : rızıklandırılırlar |
fîhâ | : orada |
bi gayri | : olmaksızın |
hisâbin | : hesap |