ve iz | : ve olduğu zaman |
yetehâccûne | : tartışırlar |
fî en nâri | : ateşte |
fe | : böylece, artık, o zaman |
yekûlu | : derler, söylerler |
ed duafâu | : zayıf olanlar |
li ellezîne istekberû | : kibirlenenlere |
innâ | : muhakkak ki biz |
kunnâ | : biz olduk |
lekum | : size |
tebean | : tâbî |
fe | : artık, şimdi |
hel | : mı |
entum | : siz |
mugnûne | : uzaklaştıranlar, giderenler |
an-nâ | : bizden |
nasîben | : nasip, pay |
min | : den |
en nâri | : ateş |