lehu | : onun |
mekâlîdu | : anahtarlar |
es semâvâti | : semalar, gökler |
ve el ardı | : ve arz, yeryüzü, yer |
yebsutu | : genişletir |
er rızka | : rızık |
li men | : o kimse için |
yeşâu | : diler |
ve yakdiru | : ve takdir eder, daraltır |
inne-hu | : muhakkak ki o |
bi kulli şey'in | : herşeyi |
alîmun | : en iyi bilen |