ve izâ | : ve olduğu zaman |
buşşire | : müjdelendi |
ehadu-hum | : onlardan birisi |
bi mâ | : şey ile |
darabe (meselen) | : örnek verdi, isnad etti |
li er rahmâni | : Rahmân'a |
(darabe) meselen | : örnek verdi, isnad etti |
zalle | : gölgeledi, oldu |
vechu-hu | : onun yüzü |
musvedden | : siyahlaşmış olan, kararmış olan |
ve huve | : ve o |
kezîmun | : öfke, hiddet |