ve yevme | : ve o gün |
yu'radu | : arz olunur |
ellezîne | : onlar |
keferû | : inkâr ettiler |
alâ en nâri | : ateşe |
ezhebtum | : siz giderdiniz, bitirdiniz |
tayyibâti-kum | : güzelliklerinizi, güzel şeylerinizi |
fî hayâti-kum | : hayatınızda |
ed dunyâ | : dünya |
vestemta'tum | : ve metalandınız, faydalandınız, safa sürdünüz |
bihâ | : onunla |
fe | : böylece |
el yevme | : o gün |
tuczevne | : cezalandırılacak |
azâb | : azap |
el hûni | : zillet, aşağılık |
bi mâ | : şey sebebiyle |
kuntum | : siz oldunuz |
testekbirûne | : siz kibirleniyorsunuz |
fî el ardı | : yeryüzünde |
bi gayri el hakkı | : haksız olarak |
ve bi mâ | : ve şey sebebiyle |
kuntum | : siz oldunuz |
tefsukûne | : fasıklık yapıyorsunuz |