kul | : de |
li | : ... e |
muhallefîne | : arkada kalmış olanlar (savaşa gitmeyenler) |
min | : den |
el a'râbi | : Araplar, Bedevîler (Bedevî Araplar) |
se-tud'avne | : davet edileceksiniz, çağrılacaksınız |
ilâ | : ... e (karşı) |
kavmin | : bir kavim |
ulî be'sin | : güç kuvvet sahibi, kuvvetli çarpışan |
şedîdin | : çok şiddetli, çok kuvvetli |
tukâtilûne-hum | : onlarla savaşırsınız, onları öldürürsünüz |
ev | : ya da, veya |
yuslimûne | : teslim olurlar, müslüman olurlar |
fe | : artık, bundan sonra |
in | : eğer |
tutîû | : itaat edersiniz |
yû'ti-kum | : size verir |
allâhu | : Allah |
ecren | : ecir |
hasenen | : güzel |
ve | : ve |
in | : eğer |
tetevellev | : dönersiniz, yüz çevirirsiniz |
kemâ | : gibi |
tevelley-tum | : yüz çevirdiniz |
min kablu | : önceden, daha önce |
yuazzib-kum | : sizi azaplandırır, azap eder |
azâben | : azap |
elîmen | : elîm, acı |