inne | : muhakkak |
ellezîne | : onlar, o kimseler |
yaguddûne | : kısarlar, alçaltırlar |
asvâte-hum | : seslerini |
inde | : yanında |
resûli allâhi | : Allah'ın Resûlü |
ulâike | : işte onlar |
ellezîne | : onlar, o kimseler |
imtehane | : imtihan etti |
allâhu | : Allah |
kulûbe-hum | : onların kalpleri |
li et takvâ | : takva için |
le-hum | : onlar için |
magfiretun | : mağfiret |
ve ecrun | : ve ecir, mükâfat |
azîmun | : büyük |