kâle | : dedi |
Îsâ ibnu meryeme | : Meryem oğlu Îsâ (as.) |
allâhumme | : ey Allâh'ım (cc.) |
rabbe-nâ | : Rabb'imiz |
enzil aleynâ | : bize indir |
mâideten | : bir sofra |
min es semâi | : semâdan, gökten |
tekûnu lenâ îden | : bizim için bayram olsun |
li evveli-nâ | : bizim evvelimiz (bizden öncekiler) için |
ve âhiri-nâ | : bizim âhirimiz (bizden sonrakiler) |
ve âyeten min-ke | : ve senden bir ayet, bir delil, bir mucize |
ve urzuk-nâ | : ve bizi rızıklandır |
ve ente | : ve sen |
hayru er râzikîne | : rızık verenlerin en hayırlısı |