kâle allâhu | : Allâh (cc.) dedi (buyurdu) |
hâzâ yevmu | : bu gün |
yenfeu es sâdikîne | : sâdıklara fayda verecek |
sıdku-hum | : onların sadâkatları, doğrulukları |
lehum cennâtun | : onlara, onlar için cennetler vardır |
tecrî min tahti-hâ | : onun altından akar |
el enhâru | : nehirler, ırmaklar |
hâlidîne fî-hâ | : onun içinde, orada kalacak olanlar |
ebeden | : ebediyyen, sonsuz |
radiya allâhu | : Allâh (cc.) razı |
an-hum | : onlardan |
ve radû an-hu | : ve onlar ondan razılar |
zâlike | : işte bu |
el fevzu el azîmu | : en büyük fevz |