mâ | : değil, (başka) değil |
el mesîhu | : Mesih |
ibnu meryeme | : Hz. Meryem'in oğlu |
illâ resûlun | : ancak sadece bir Resul |
kad halet | : gelip, geçmiştir |
min kabli-hi | : ondan önce |
er rusulu | : Resul'ler |
ve ummu-hu | : ve onun annesi |
sıddîkatun | : sıddık'tır, çok doğru, iffetli bir hanımdır |
kânâ ye'kulâni | : (ikisi de) yerlerdi |
et taâme | : yemek |
unzur keyfe | : bak nasıl |
nubeyyinu lehum(u) | : onlara açıkça anlatıyoruz, açıklıyoruz |
el âyâti | : âyetleri |
summe | : sonra |
unzur | : bak |
ennâ yu'fekûne | : nasıl döndürülüyorlar |