ve ellezîne | : ve o kimseler, onlar |
yuzâhirûne | : zihar yaparlar, boşarlar |
min nisâi-him | : kadınlarından |
summe | : sonra |
yeûdûne | : dönerler |
li-mâ | : şeyden |
kâlû | : söylediler |
fe tahrîru | : o taktirde azad etsin, serbest bıraksın |
rekabetin | : köle |
min kabli | : önceden, daha önce |
en yetemâssâ | : temas etmek, temas etmesi |
zâlikum | : işte bu, işte böyle |
tûazûne | : vaazediliyor, öğüt veriliyor |
bi-hi | : onunla |
ve allâhu | : ve Allah |
bi-mâ | : şeyleri |
ta'melûne | : yapıyorsunuz |
habîrun | : haber olan |