ve lev | : ve eğer, şâyet |
şâe allâhu | : Allah diledi |
mâ eşrekû | : şirk koşmazlardı, koşamazlardı |
ve mâ cealnâ-ke | : ve biz seni kılmadık, yapmadık |
aleyhim | : onların üzerinde |
hafîzan | : gözetleyici, muhafız |
ve mâ ente | : ve sen değilsin |
aleyhim | : onların üzerinde, onlara |
bi vekîlin | : bir vekil |