kul | : de, söyle |
li men | : kimin |
mâ fî es semâvâti | : semâlarda, göklerde, olan şey(ler) |
ve el ardı | : ve arz, yeryüzü |
kul li allâhi | : Allah için, Allah'ın |
ketebe | : yazdı |
alâ nefsi-hi | : kendi nefsi üzerine, kendi üzerine |
er rahmete | : rahmet |
le yecmea- enne-kum | : sizi mutlaka toplayacak |
ilâ yevmi | : güne |
el kıyâmeti | : kıyâmet |
lâ reybe fî- hi | : onda şüphe yok |
ellezîne | : o kimseler, onlar |
hasirû | : hüsrana düşürdüler |
enfuse-hum | : nefslerini, kendilerini |
fe hum | : işte onlar |
lâ yu'minûne | : mü'min değildirler |