ve yevme | : ve (o) gün |
yahşuru-hum | : onları toplar |
cemîa | : hepsini |
yâ ma'şere el cinni | : ey cin topluluğu |
kad isteksertum | : sayınızı arttırdınız |
min el insi | : insanlardan |
ve kâle | : ve dedi |
evliyau-hum | : onların dostları |
min el insi | : insanlardan |
rabbe-nâ | : Rabbimiz |
istemtea ba'du-nâ bi ba'din | : bazımız bazısından (birbirimizden) metalandı, faydalandı |
ve belagnâ | : ulaştık, eriştik |
ecele-nâ ellezî | : bizim ecelimiz, zamanımız sonu ki o |
eccelte | : senin takdir ettiğin zaman, o zamanı sen taktir ettin |
lenâ | : bizim için, bize |
kâle | : dedi |
en nâru | : ateş |
mesvâ-kum | : sizin barınacağınız yer |
hâlidîne | : ebedî kalacak olanlar |
fî-hâ | : orada |
illâ | : hariç, dışında |
mâ şâe allâhu | : Allah'ın dilediği şey |
inne | : muhakkak ki |
rabbe-ke | : senin Rabbin |
hakîmun | : Hakîm, hüküm ve hikmet sahibidir |
alîmun | : en iyi bilendir |