kul | : de |
yâ kavmi ı'melû | : ey kavmim, ... yapın |
alâ mâ kâneti-kum | : siz yapacağınız şeyi |
innî | : muhakkak ki ben |
âmilun | : yapanım, yapıyorum |
fe sevfe | : artık yakında (olacak) |
ta'lemûne | : bileceksiniz |
men tekûnu | : kim(in) olacak |
lehu | : onun |
âkıbetu | : âkibet, sonu |
ed dâri | : diyar, ülke, yurt |
inne-hu | : muhakkak ki o |
lâ yuflihu | : felâha ermezler, eremezler |
ez zâlimûne | : zâlimler |