ve mâ | : ve değil |
el hayâtu ed dunyâ | : dünya hayatı |
illâ | : ancak, ...'den başka |
leibun | : bir oyun |
ve lehvun | : ve bir oyalanma, bir eğlenme |
ve le | : ve elbette |
ed dâru el âhiretu | : ahiret diyarı, ahiret yurdu |
hayrun | : daha hayırlı |
li ellezîne | : o kimseler için |
yettekûne | : takva sahibi olurlar |
e fe lâ ta'kılûne | : hâlâ akıl etmez misiniz |