kul | : de, söyle |
lâ ekûlu lekum | : size demiyorum, söylemiyorum |
indî | : benim yanımda |
hazâinu allâhi | : Allah'ın hazineleri |
ve lâ a'lemu | : ve ben bilmiyorum |
el gaybe | : gayb, bilinmeyen |
ve lâ ekûlu | : ve demiyorum, söylemiyorum |
lekum | : size |
innî melekun | : gerçekte, mutlaka ben bir meleğim |
in ettebiu | : ben ancak tâbî olurum (eğer tâbî olursam) |
illâ mâ yuhâ | : sadece vahyedilen şeye |
ileyye | : bana |
kul | : de, söyle |
hel yestevî | : eşit, bir olur mu? |
el a'mâ | : görmeyen, kör, âmâ |
ve el basîru | : ve basiretle gören |
e fe | : hâlâ, ...mı? |
lâ tetefekkerûne | : tefekkür etmiyorsunuz |