ve | : ve |
lâ tatrudi | : kovma |
ellezîne | : o kimseler, onlar |
yed'ûne | : dua ederler |
rabbe-hum | : Rab'lerine |
bi el gadâti | : sabah ile, sabah vakti |
ve el aşiyyi | : ve akşam |
yurîdûne | : dilerler |
veche-hu | : O'nun vechini, Zat'ını |
mâ aleyke | : senin üstüne değil, yoktur |
min hısâbi-him | : onların hesaplarından |
min şey'in | : bir şey |
ve mâ | : ve yoktur |
min hısâbi-ke | : senin hesabından |
aleyhim | : onların üzerine |
min şey'in | : bir şey |
fe tatrude-hum | : artık onları kovarsan |
fe tekûne | : o zaman sen olursun |
min ez zâlimîne | : zâlimlerden |