fe lemmâ | : olduğu zaman, olunca |
rae el kamere | : ay'ı gördü |
bâzigan | : doğarken |
kâle | : dedi |
hâzâ | : bu |
rabbî | : benim Rabbim |
fe lemmâ | : fakat olduğu zaman, olunca |
efele | : kaybolup battı |
kâle | : dedi |
le in | : gerçekten eğer (ise) |
lem yehdi-nî | : beni hidayete erdirmez |
rabbî | : Rabbim |
le ekûne enne | : ben mutlaka olurum |
min el kavmi ed dâllîne | : dalâlette olan kavimden |