fâliku el ısbâhı | : sabahı yarıp çıkaran |
ve ceale el leyle | : ve geceyi kıldı (yaptı) |
sekenen | : bir sukûn (dinlenme) vakti |
ve eş şemse | : ve güneş |
ve el kamere | : ve ay |
husbânen | : bir ölçü olarak, hesaplama ünitesi, hesap vasıtası |
zâlike | : işte bu |
takdîru | : takdiridir |
el azîzi | : azîz, üstün ve güçlü olan |
el alîmi | : âlim, en iyi bilen |