yagfir | : mağfiret eder |
lekum | : sizin için, sizi |
zunûbe-kum | : sizin günahlarınızı |
ve yudhıl-kum | : ve dahil eder, koyar |
cennâtin | : cennetler |
tecrî | : akar |
min tahti-hâ | : onun altından |
el enhâru | : nehirler |
ve mesâkine | : ve meskenler, konutlar |
tayyibeten | : hoş, temiz, güzel |
fî cennâti adnin | : adn cennetlerinde |
zâlike | : işte bu |
el fevzu | : fevz, kurtuluştur |
el azîmu | : büyük |