izâ | : olduğu zaman |
câe-ke | : sana geldi |
el munâfikûne | : münafıklar, nifak çıkaranlar |
kâlû | : dediler |
neşhedu | : biz şahadet ederiz |
inne-ke | : muhakkak ki sen |
le resûlu allâhi | : elbette Allah'ın elçisi, resûlü |
ve allâhu | : ve Allah |
ya'lemu | : bilir |
inne-ke | : muhakkak ki sen |
le resûlu-hu | : elbette onun elçisi, kendisinin resûlü |
ve allâhu | : ve Allah |
yeşhedu | : şahitlik eder |
inne | : muhakkak |
el munâfikîne | : münafıklar, nifak çıkaranlar |
le kâzibûne | : yalan söyleyenler, yalancılar |