zeame | : zanda bulundular |
ellezîne | : o kimseler, onlar |
keferû | : inkâr ettiler |
en | : olmak (mastar eki) |
len | : asla |
yub'asû | : diriltilecekler |
kul | : de |
belâ | : hayır (olumsuz ifadeye, olumlu karşılık verilirken 'evet' anlamında kullanılır) |
ve | : andolsun (yemin anlamında) |
rabbî | : ve Rabbim |
le | : elbette, mutlaka |
tub'asunne | : diriltileceksiniz |
summe | : sonra |
le | : elbette, mutlaka |
tunebbeunne | : mutlaka size haber verilecek |
bimâ | : şeyler |
amiltum | : siz yaptınız |
ve zâlike | : ve işte bu, bu |
alâ allâhi | : Allah'a |
yesîrun | : kolay |