ve in yekâdu | : ve neredeyse, az kalsın olur |
ellezîne | : onlar, olanlar |
keferû | : inkâr ettiler |
le | : gerçekten |
yuzlikûne-ke | : seni kaydıracaklar, devirecekler |
bi | : ile |
ebsâri-him | : onların bakışları, gözleri |
lemmâ | : olduğu zaman |
semiû | : duydular |
ez zikre | : zikir, Kur'ân |
ve yekûlûne | : ve diyorlar |
inne-hu | : muhakkak ki o |
le | : gerçekten |
mecnûnun | : mecnun, deli |