fe | : bunun üzerine, bundan sonra |
erselnâ | : biz gönderdik |
aleyhim et tûfâne | : üzerlerine tufan (yok eden, telef eden yağmur ve sel) |
ve el cerâde | : ve çekirgeler (çekirge afeti) |
ve el kummele | : ve bitler (elbise yiyen ve vücudun kanını emen bir çeşit bit) |
ve ed dafâdia | : ve kurbağalar |
ve ed deme | : ve kan |
âyâtin | : âyetler, mucizeler |
mufassalâtin | : ayrı ayrı |
fe istekberû | : gene de, buna rağmen kibirlendiler |
ve kânû | : ve oldular |
kavmen | : bir kavim |
mucrimîne | : mücrim, günahkâr ve suçlu olan kimseler |