ve iz kîle lehum | : ve onlara ... denilmişti |
uskunû | : oturun, yerleşin |
hâzihi el karyete | : bu şehir |
ve kulû | : ve yeyin |
min-hâ | : ondan |
haysu | : neresi, nereden, o yerden |
şi'tum | : dilediğiniz, istediğiniz |
ve kûlû | : ve deyin, söyleyin |
hıttatun | : af dileyerek |
ve udhulû el bâbe | : ve kapıdan girin (dahil olun) |
succeden | : secde ederek |
nagfir-lekum | : biz sizi mağfiret edelim |
hatîâti-kum | : sizin hatalarınızı |
se nezîdu el muhsinîne | : muhsinlere arttıracağız |