ve katta'nâ-hum | : ve onları ayrı ayrı böldük, ayırdık |
fî el ardı | : yeryüzünde |
umemâ | : ümmetler, topluluklar |
min hum es sâlihûne | : onlardan (bir kısmı) salihler |
ve min-hum | : ve onlardan (bir kısmı) |
dûne zâlike | : bunlardan başka, bunların dışında |
ve belev-nâ-hum | : ve biz onları imtihan ettik |
bi el hasenâti | : iyilikle, pozitif derece kazandıran ameller ile |
ve es seyyiâti | : ve kötülük, negatif derece kazandıran ameller |
lealle-hum | : umulur ki, böylece onlar |
yerciûne | : dönerler |