ve iz ehaze | : ve çıkardığı, aldığı zaman |
rabbu-ke | : senin Rabbin |
min benî âdeme | : Âdemoğullarından |
min zuhûri-him | : onların sırtlarından |
zurriyyete-hum | : onların zürriyetlerini |
ve eşhede-hum | : ve onları şahit tuttu |
alâ enfusi-him | : nefslerinin (kendilerinin) üzerine |
e lestu | : ben değil miyim? |
bi rabbi-kum | : sizin Rabbiniz |
kâlû | : dediler |
belâ | : evet (negatif soruya pozitif cevap verilirken kullanılır) |
şehid-nâ | : biz şahit olduk |
en tekûlû | : demeniz, demenize karşı (dememeniz için) |
yevme el kıyâmeti | : kıyâmet günü |
innâ | : muhakkak ki biz, gerçekten biz |
kun-nâ | : biz olduk, ... idik |
an hâzâ | : bundan |
gâfilîne | : gâfiller, habersiz olanlar |