kul | : de ki |
lâ emliku | : ben malik değilim (güce sahip değilim) |
li nefsî | : nefsim için, kendim için, kendime |
nef'an | : bir fayda vermek |
ve lâ darran | : ve darlık, zarar vermemek |
illâ mâ şae allâhu | : Allah'ın dilemesi hariç |
ve lev kuntu | : ve eğer ben olsaydım |
a'lemu el gaybe | : gaybı biliyorum |
le isteksertu | : elbette, mutlaka çoğaltırım |
min el hayrı | : hayırdan, hayrı |
ve | : ve |
mâ messeniye es sûu | : bana bir kötülük dokunmaz |
in ene illâ | : ben ancak, sadece |
nezîrun | : bir nezir, uyarıcı |
ve beşîrun | : ve bir müjdeleyici |
li kavmin | : bir kavim için |
yu'minûne | : inanırlar, mü'min olurlar |