kâle | : dedi |
el meleu | : ileri gelenler |
ellezîne estekberû | : kibirlenen kimseler |
min kavmi-hi | : onun kavminden, kendi kavminden |
le nuhrice-enne-ke | : seni mutlaka çıkaracağız |
yâ şuaybu | : ey Şuayb (as) |
ve ellezîne | : ve o kimseleri |
âmenû | : âmenû oldular |
mea-ke | : seninle beraber |
min karyeti-nâ | : şehrimizden |
ev | : veya, yahut, ya da |
le te'ûdu-enne | : mutlaka dönersiniz |
fî milleti-nâ | : bizim milletimize, dinimize |
kâle | : dedi |
e ve lev | : ve ... ise de mi? |
kun-nâ | : biz olduk |
kârihîne | : hoşlanmayanlar, kerih görenler |