ve yetûfu | : ve tavaf eder, etrafında dolaşır |
aleyhim | : onların |
vildânun | : genç delikanlılar |
muhalledûne | : halidin kılınmış olanlar, ölümsüz olanlar |
izâ raeyte-hum | : onları gördüğün zaman |
hasibte-hum | : onları sanırsın |
lu'luen | : inci |
mensûren | : saçılmış |