ve eıddû | : ve hazırlayın |
lehum | : onlar için |
mâsteta'tum (mâ isteta'tum) | : gücünüz ne kadar yeterse |
min kuvvetin | : kuvvetten, güçten |
ve min rıbâti el hayli | : ve bağlanan (savaş için beslenen) atlardan |
turhibûne | : korkutun |
bi-hi | : onunla |
aduvve allâhi | : Allah'ın düşmanları |
ve aduvve-kum | : ve sizin düşmanlarınız |
ve âharîne | : ve diğerleri |
min dûni-him | : onlardan başka |
lâ ta'lemûne-hum | : siz onları bilmezsiniz |
allâhu | : Allah |
ya'lemu-hum | : onları bilir |
ve mâ | : ve ne |
tunfikû | : infâk edersiniz, verirsiniz |
min şey'in | : bir şey, bir şeyden |
fî sebîlillâhi (fî sebîli allâhi) | : Allah'ın yolunda |
yuveffe | : vefa edilir, ödenir |
ileykum | : size |
ve entum | : ve siz |
lâ tuzlemûne | : zulmedilmezsiniz, haksızlığa uğratılmazsınız |