mâ kâne | : olmadı, olmaz, olamaz |
li en nebiyyi | : bir nebi, bir peygamberler için |
ve ellezîne âmenû | : ve âmenû olanlar (ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyen kimseler) |
en yestagfirû | : mağfiret dilemesi |
li el muşrikîne | : müşrikler için |
ve lev kânû | : olsalar bile |
ulî kurbâ | : akraba, yakınlar |
min ba'di | : ...den sonra |
mâ tebeyyene | : belli olan, açığa çıkan şey, durum |
lehum | : onlar için |
enne-hum | : muhakkak onlar, çünkü onlar, onların, ... olduğu |
ashâbu el cahîmi | : cehennem ehli, cehennem halkı |