ve mâ kâne allâhu | : ve Allah olmadı, değildir |
li yudılle | : saptıracak, dalâlette bırakacak |
kavmen | : bir kavmi |
ba'de | : sonra |
iz hedâ-hum | : onları hidayete erdirdiği zaman |
hattâ | : oluncaya kadar |
yubeyyine | : açıklanır, belli olur |
lehum | : onlara |
mâ yettekûne | : takva sahibi olacakları şeyler (sakınmaları gerekecek şeyler) |
inne allâhe | : şüphesiz Allah |
bi kulli şey'in | : herşeyi |
alîmun | : en iyi bilen |